Açık, kronik, diyabetik ve bası yaralarının modern yöntemlerle tedavisi ve düzenli takibi yapılır.
Yara iyileşme takibi, akut veya kronik yaraların düzenli izlenmesi ve uygun tedavi yöntemleriyle iyileştirilmesini kapsar. Açık yaralar, diyabetik ülserler, bası yaraları ve staz ülserleri gibi durumlar, doğru takip edilmezse enfeksiyon, doku kaybı ve hatta organ kaybına yol açabilir.
Cerrahi kliniklerde yara bakımının amacı, yaranın hızlı, güvenli ve iz bırakmadan iyileşmesini sağlamak ve komplikasyonları önlemektir.
• Yarada uzun süre iyileşmeme
• Akıntı, kötü koku veya iltihap
• Ciltte renk değişiklikleri
• Şiddetli ağrı veya hassasiyet
• Diyabetli hastalarda ayakta yaralar
• Travmalar ve cerrahi girişimler sonrası açık yaralar
• Kronik hastalıklar (diyabet, damar hastalıkları)
• Basıya maruz kalan bölgelerde dolaşım bozukluğu
• Venöz yetmezlik ve staz ülserleri
• Hijyen ve bakım yetersizliği
Travma veya cerrahi sonrası gelişen yaraların düzenli pansuman ve uygun cerrahi tekniklerle iyileştirilmesidir.
Uzun süre kapanmayan yaraların lokal bakım, ilaç ve gerektiğinde cerrahi girişimlerle tedavisidir.
Diyabetli hastalarda özellikle ayak bölgesinde görülen yaraların düzenli pansuman, kan şekeri kontrolü ve cerrahi destekle tedavisi yapılır.
Uzun süre aynı pozisyonda kalan hastalarda basıya bağlı oluşan yaraların cerrahi ve pansuman yöntemleriyle tedavi edilmesidir.
Damar yetmezliği sonucu bacaklarda gelişen yaraların düzenli takip ve özel pansuman teknikleriyle tedavisidir.
Kuyruk sokumunda cerrahi sonrası açık bırakılan kıl dönmesi yaralarının pansuman ve takip sürecidir.
Yara iyileşme süresi, yaranın tipine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir. Akut yaralar genellikle birkaç haftada kapanırken, kronik yaralar aylar sürebilir.
Enfeksiyon, gecikmiş iyileşme, tekrar açılma ve doku kaybı en sık görülen risklerdir. Düzenli pansuman, modern yara örtüleri ve cerrahi destekle başarı oranı yüksektir.